Ülkemizde insan kaynakları alanında yaşanan profosyonel eleman eksikliğinin ve alanda eğitimsiz kişilerin çalıştırılmasının çarpıcı sonuçlarını ortaya koymak açısından aşağıdaki iki iş ilanını dikkatle incelemenizi istiyorum. Öncelikli olarak iki ilandaki pozisyonları ve aranan nitelikleri değerlendirelim. İlk ilanda Üniversite mezunu 0-2 yıl deneyimli, çok iyi derecede ingilizce bilen ve "Direktör" ünvanıyla 500-750 maaşla tam zamanlı olarak çalışacak "Kimya Mühendisi" arandığı belirtilmektedir. Diğer ilanda ise aynı maaşa yarı zamanlı olarak çalışacak "Anketör" aranmaktadır. Nasıl olur da Üniversite mezunu, iyi derecede ingilizce bilen ve direktör ünvanıyla tam zamanlı olarak çalışacak Mühendis ile anketörün maaşı aynı olabilir. İlk ilanı hazırlayan arkadaşa şunu sormak istiyorum; belirtilen niteliklerde ki elemana verilmesi gereken maaşın 500-750 olması mantığa uygun mu? Hele de bu kişiye direktör ünvanı veriyorsanız.
Büyük görmek için tıklayın
Ülkemizde emeğe ve alınan eğitime verilen saygının değerini bilmeyen böyle binlerce işveren var, ancak ne yazık ki ülkemizde yaşanan işsizlik sorunu bu gibi insanların ekmeğine yağ sürmekte ve birçok arkadaşımız hakkettiğinin altında maaşlarla çalıştırılmaktadır. Sonra da canım ülkem neden ilerleyemiyor? Adalet sisteminin insanların vicdanlarına bırakıldığı bir toplumda çalışanları motive edecek ve verimliliklerini artıracak olan ihtiyaçlarını istenilen düzeyde karşılamadığınız takdirde " Türkiye neden kalkınmıyor?" gibi söylemleri daha çok duyacağız. Sizcede öyle değilmi ?
Büyük görmek için tıklayınKonuk yazar: İ.K Uzmanı Özlem Hanım
işsizlik arttıyor..gelişen ve büyüyen bir ekonomide işsizliğin artması gercekten sasırtıcı bir tablo olusturuyor(!) buarada güzel bir konuya değinilmis,insan hakkettiği değerlerin altında ya calısmak zorunda bırakılıyor..yada baska caresi olmadığı için haketmediği seklde bunada sükür diyerek boyun büküyor. keske bu tablo olmasada herkez hakkını alabilse
YanıtlaSilYazınızı Oyyla sitesinden buldum.
YanıtlaSilYazdıklarınıza kısmen katılıyorum. İnsanlara hak ettikleri değerin verilmediği şüphesiz.
Ben işsizlik ve ülkenin ilerlemesi konusunda bir yorumda bulunacağım.
İnsanların işsiz kalmalarının sebebi kendileridir. Eleman, değil, arkadaş gibi gördüğünüz, kendini geliştirmesi için eğitimlere gönderdiğiniz, her türlü rahatını düşündüğünüz çalışanlarınız, sizi en dar anınızda terk edip, bir de saçma sapan tehditler savurursa ne düşünürsünüz? Bunlar bir olsa neyse, iki olsa neyse, onca çalışan arasında adam olan bir kişi mi çıkar? En iyi CV'lere sahip insanları, en kültürlü insanları işe alıyorsunuz, sorumluluk veriyorsunuz, güveniyorsunuz, okullarda iş adına öğretilen her şeyi uyguluyorsunuz, ama siz bakmadığınız anda arkanızdan iş çeviriyorlar. "Profesyonelim" diyorlar, birşey bilmiyorlar ve öğrenmek de istemiyorlar! Bu nasıl bir çelişkidir böyle?
Türkiyede işveren olmak da işçi olmak kadar zordur, çünkü emeğinizin kıymetini bilen ve "adam" olan çalışan sayısı %1 den bile düşük!
çalışan biri olarak yorumumu yapayım...
YanıtlaSilişini ciddiye almazsan her geçen gün o işten soğursun. bu yüzden sevsen de nefret etsen de işini iyi yapmalısın. senaii'ye katılıyorum. iş verenlerin yaptığı yanında işçilerin yaptığı da oldukça beter bir halde.
örneği kendimden verek istiyorum.
ailem almanca öğrenip mercedes gibi dev bir şirkete girmemi istemekte ama ben ısı-proses mühendisi olarak dalım olmayan anlamadığım bir sektörde çalışmak istemiyorum.
işimi çok mu seviyorum? hayır.
işimi iyi mi yapıyorum? çabalıyorum.
ne kadar boğulsam sıkılsam da elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
paraya hiç değer vermiyorum. bu yüzden olsa gerek çalışma sadece ruh doyurmasıdır benim için.
neyse başka şeylerden bahsediyorum..
en iyisi işini iyi yapıp eşek gibi çalışmak mı yoksa yan gelip t...klarını büyütmek mi bilmiyorum..
kazan-kazan politikasını öneririm...
sevgiler..
bu ülkede işsizlik bu seviyelerde oldukça ve her yıl yüzlerce kalifiye(!) eleman üniversitelerden teknik liselerden mezun oldukça bu tarz ilanlara rastlamaya devam edeceğiz. fakat şu da var ki ünvan verip para vermeyen işletmeler ne yazık ki aile şirketi olmaktan öteye gidemeyecek, asla biryerlere gelemeyecek. işçilerin en olmadık zamanda çekip gitmesinden yakınan arkadaşa da şunu söyleyebilirim, emin olun siz o işçileri yeterince tatmin etseydiniz hiçbiryere kımıldamak istemezlerdi.
YanıtlaSilbu ülkede herkes hakkını alsa bunların hiç biri olmaz
YanıtlaSilaskerligini yapmayanlari hicbir sey ogrenemeyecekleri bir ortamda bedavaya calistirmak isteyenler de mevcut canim ulkemizde
YanıtlaSilarkadaşlar demografik olarak hızlı buyuyen ekonomilerde her ne kadar başarılı bi ekonomi politakası olsada unemployment kacınılmaZdır.onemli olan bunu minimum rate da tutabilmektir.turkiye orneğinde oldugu gibi.her yıl yarım milyon kişinin iş hayatına adım attığı bi Ekonomide,siz yarın milyon kişiye istihdam sağlayacak projeler geliştirseniz bile işşizlik oranını dusuremezsinizelbette bunu başaracak projeler geliştirilmeli ama ekonomi gercekten buyuk bi umman.istenilen herşeyi yapamıosunuz.kısıtlar cook onemlii.onemli olan macro olarak en ii tercihlri yapmak.orneğin sadece belli projelerle işşizlik azaltılır ama yatırımlardan vazgecersiniz,faiz oranları değişir.gercekten karmaşık yaaaa
YanıtlaSilYK
Hem 4 yıllık Üni mezunu hem 5 yıl tecrübeli 25 yaş altı.Hangi arada okulu bitirip staj yapıp işe girecek bu kişi
YanıtlaSil@hasret duşun işte istemek para ile mi :P
YanıtlaSil