Memleketimizin 100de 80'i şimdiki gibi sitelerin villakent city hede hödö rezidansların olmadığı dönemlerde mahalle arasında büyüdü. Bunların erkek kısmısıda, bir yerde namus meselesi olan mahalle maçlarına katıldı. Kaybeden takım döverek intikam aldı, dövemeyip dayak yiyenlerde babasını abisini çağırıp diğer tarafa "kaçmayın lan bekleyin burda a..nıza koydurtcam" şeklinde tehtidlerle tutunmaya çalıştı. Ama bunların temelinde hep mahalle maçları vardı ve bunların asla bir standardizasyona ulaşmayan kuralları...
Mahalle maçlarında en çok polemik sebebi olan konular duran toplardır. ilk olarak penaltının atılacağı yeri karşılayacak takımın oyuncusu uzunca zıplanan kaleci adımını takiben atılacak 9 taşak yırtar adımla sayar ve yer yer orta sahayı geçtiği bile olur. Frikikde ise bu sefer atan takım penaltıdaki uzun adımlardan üç tane atarak baraj kurdurur; baraj gerekli uzaklığa gelmezse topu geri çekiyorum denir, barajdakiler her seferinde çekemezsin biz de geliriz diye tuttururlar ama bir şekilde uzlaşılır. Gene de bu tür atışlarda bir sorun olduğunda her iki takımında atışı birer kere saymayıp tekrarlatma hakkı vardır ancak üçüncü tekrara gidilirse sonucu herkes kabul etmek zorundadır çünkü bunu saymayanın anasını yaptırımı uygulanır. Eğer bir kural ihlaline rağmen rakip oyuncu topu bırakmayıp oyuna devam ediyorsa adamın devam etti iddialarını başlamadan bitirmek için 'aç kaleyi aç' diye bağırılır ki bu yöntem gandhi'nin pasif direnişiyle aynı ruhu taşır. Ayrıca kural olarak serbest olsa da bir mahalle maçının en yanlış hareketi herkesi çalımlayan bir kişinin boş kaleye gururla topu yuvarlamak yerine yere çöküp topa sürünerek kafa vurmasıdır. Zekice değildir, estetik değildir, şık değildir. karizmayı bitiriverir. Nerede o eski mahalle maçları Nereden nereye işte .....
Mahalle maçlarında en çok polemik sebebi olan konular duran toplardır. ilk olarak penaltının atılacağı yeri karşılayacak takımın oyuncusu uzunca zıplanan kaleci adımını takiben atılacak 9 taşak yırtar adımla sayar ve yer yer orta sahayı geçtiği bile olur. Frikikde ise bu sefer atan takım penaltıdaki uzun adımlardan üç tane atarak baraj kurdurur; baraj gerekli uzaklığa gelmezse topu geri çekiyorum denir, barajdakiler her seferinde çekemezsin biz de geliriz diye tuttururlar ama bir şekilde uzlaşılır. Gene de bu tür atışlarda bir sorun olduğunda her iki takımında atışı birer kere saymayıp tekrarlatma hakkı vardır ancak üçüncü tekrara gidilirse sonucu herkes kabul etmek zorundadır çünkü bunu saymayanın anasını yaptırımı uygulanır. Eğer bir kural ihlaline rağmen rakip oyuncu topu bırakmayıp oyuna devam ediyorsa adamın devam etti iddialarını başlamadan bitirmek için 'aç kaleyi aç' diye bağırılır ki bu yöntem gandhi'nin pasif direnişiyle aynı ruhu taşır. Ayrıca kural olarak serbest olsa da bir mahalle maçının en yanlış hareketi herkesi çalımlayan bir kişinin boş kaleye gururla topu yuvarlamak yerine yere çöküp topa sürünerek kafa vurmasıdır. Zekice değildir, estetik değildir, şık değildir. karizmayı bitiriverir. Nerede o eski mahalle maçları Nereden nereye işte .....
Gönderen :Bob Marley Faruk
Baba çok güzel olmuş eski günleri yad ettim
YanıtlaSilÇit vuruş kavramı, bildiğimiz çift vuruş kavramı ile karıştırılmamalıdır. Mahelle maçlarında çit vuruş esnasında baraj kuran oyuncu toptan yaklaşık 2 adım uzakta durur bu iki adım sayılırda sayılmayabilirde, ancak duruştaki asalet barajı kuranın önünü arkasını tutmasında değil, ayaklarını yana çevirerek sfenks gibi durmasındadır. Bu arada 3 katlı plastik topu kullanan oyuncu eğer topu sağa sola atmak yerine, barajdaki oyuncunun ayakları arasından geçirirse bir miktar itibar bile kazanabilir ve hatta "olum gördünüz mü folluktan nasıl geçirdim" diye maç sonrası yorumlarda bulunabilir.
YanıtlaSilÇok ama çok güzeldi her mahellenin kendine ait sahalarında yaptığımız mahalle maçları.
Hoş anılar anımsattın. Sağ ol :)
YanıtlaSilkaleci değişirse 2 penaltı bu da acaip bi kuraldır :)
YanıtlaSil