Gelişen teknoloji, yapay zeka, otomasyon ve değişen ekonomik dinamikler nedeniyle bazı mesleklerin önemi azalabilir ya da tamamen ortadan kalkabilir. İşte ilerleyen yıllarda yok olma riski taşıyan mesleklerden bazıları: 1. Manuel Veri Girişi Uzmanları Teknoloji, veri girişini otomatikleştirdiği için bu tür işler büyük ölçüde kaybolabilir. 2. Kasiyerler Self-servis kasalar, mobil ödeme sistemleri ve online alışveriş kasiyer ihtiyacını azaltıyor. 3. Banko Memurları ve Banka Çalışanları Online bankacılık ve mobil uygulamalar bu pozisyonları gereksiz hale getirebilir. 4. Telefon Operatörleri ve Çağrı Merkezi Çalışanları Chatbot'lar ve yapay zeka destekli sistemler müşteri hizmetlerini üstlenmeye başladı. 5. Postacılar ve Geleneksel Kargo Çalışanları Dijital iletişim, fiziksel posta kullanımını azaltıyor. Ayrıca dronlar ve otomasyon kargo taşımacılığına entegre ediliyor. 6. Geleneksel Taksi Şoförleri Otonom araçların yaygınlaşması, bu mesleği tehdit edebilir. 7. Geleneksel Üretim İşçile...

Mi band 4 temmuz ayında ülkemize gelmiş bulunuyor. mi band 2 ve 3 başarısının ardından bir çok kişi 4 ün ne gibi özellikler ile geleceğini merak ediyordu.  Mi Band 4 'ün önceki Mi Band serisine göre en büyük farkı renkli ekranı. 0.95 inç 'lik bir ekranı var ve 120x240 piksel ekran çözünürlüğü sunuyor. Çoklu dokunma desteği de barındıran cihaz, AMOLED bir ekran kullanıyor    Deneyim  : Özellikle ekran parlaklığını ortalamanın üstüne çıkardığınızda güneşli havalarda bile kolaylıkla görüntüleme yapabiliryorsunuz ve bu serisi ile düz bir ekrana kavuşmuş Mi Band 4 , 22.1 gram ağırlığa sahip ve bağlantı için  bluetooth 5.0  versiyonu kullanmakta ayrıca  model  50 metreye kadar suya karşı dayanıklı bir yapıda bulunuyor, 6 eksenli ivme ölçere sahip olan mi band 4 nabız ölçümü başta olmak üzere, adım sayar,  uyku takibi ve aktivite izleme gibi özellikleri bir arada bulunduruyor * *  6 eksenli ivme ölçeri sayesinde bir çok aktiviteyi ...

Blockchain  Blockchain, temelde şifrelenmiş işlemlerin kaydının ve takibinin yapılabildiği bir veri tabanı. En geniş anlamıyla dijital ortamda işlemleri açık ve güvenli bir şekilde gerçekleştirmeyi sağlar. Blockchain’i diğer veri tabanlarından ayıran özellik sistem içerisinde kaydedilen verilerin tutulduğu kayıt defterlerinin ağdaki herkes tarafından eş zamanlı görüntülenebiliyor olması ve merkezi bir kontrol olmadan çalışabilen dağıtık bir veri tabanı olması. Bir kayıt defterine benzetebileceğimiz Blockchain, sahip olduğu teknoloji ile

Rindle Tüm Araçlarınızı Bir Yerden Yönetin ​ İşlerinizi halletmek için gmail, slack, trello, basecamp, github vb. araçları kullanıyor musunuz? Birçok araç, çok az alan ve kafa karıştıran birçok şey. Zamanınızı bu sayfalar arasında gidip gelerek boşa harcamayın. İşlerinizi farklı alanlardan yürütmek için artık sinirlenmeyi bırakın. Rindle , tüm işlerinizin yürütüldüğü tüm bu araçları ortak bir çalışma alanında bir araya getirmektedir. Tüm işlerinizin kendinize özel bir akışta kullanmasına olanak sağlamaktadır. Hatta orjinal uygulama içerisinde tamamlanmış işlerin işaretlenmesi için otomatik hale bile getirebilirsiniz. Kendi Kişisel Akışınız Rindle içerisinde bir görev yarattığınızda

         Kripto para birimleri 2017’nin en çok kazandıranları arasında oldu. Örneğin bitcoin son dönemlerde gerilemesine rağmen, fiyatını 2017’de 19,5 kata kadar katladı. S atoshi Nakamoto lakaplı gizli bir yazarın 2008 yılında önerdiği Bitcoin: Uçtan Uca Elektronik Nakit Sistemi  makales i  ile dünya,  kripto para birimleri ile tanıştı.

Evet teknolojinin son sürat devam ettiği şu dönemde mp3 de tarih sayfalarına gömülüyor. Öncelikle şöyle bir hatırlayalım ; Mp3 nedir? Açılımı MPEG-1 Audio Layer III (Film Uzmanlar Grubu Ses Katmanı 3) olan sıkıştırılmış ses biçimi ve bu biçimde kaydedilen seslere verilen ad. Fraunhofer-Institute tarafından geliştirilmiştir. Sayısal hale getirilmiş sesler üzerinden insan kulağının duyamayacağı frekansların silinmesi yöntemine dayanır. Ses kalitesinde kayıp olmadan 1:12 oranına kadar sıkıştırmaya imkan tanır ...

Waze yazının başlığında da yazdığı üzere kısaca Navigasyondan sisteminin yanında diğer kişilerlede etkileşime geçebileceğiniz aynı  zamanda sosyal ağlara kolayca bağlana bileceğiniz yeni bir navigasyon sistemi , Google'ın satın alması ile birlikte sistemin ne kadar umut vadedici olduğu zaten ortada , kullanıcılarını haritada aktif rol almaya teşvik eden bir sistem geliştirilmiş ayrıtılara bakarsak

Vodafone, Türkiye’de biyometrik ses analiziyle kimlik tespitine olanak tanıyan “Sesli İmza” servisini hayata geçirdiTürkiye’de ilk kez sunulan ve kullanıcıyı biyometrik ses analiziyle tanıyan Sesli İmza uygulamasının, abonelere çağrı merkezini aradıklarında daha hızlı ve güvenli işlem yapma imkanı sunacağı belirtilmektedir. Vodafone Türkiye’den yapılan açıklamaya göre önümüzdeki dönemde bu uygulamanın faaliyet gösterdikleri diğer ülkelere de ihraç edilmesi planlanmaktadır. Sesli imza oluşturmak isteyen abonelerin Vodafone Müşteri Hizmetleri’ni aramaları ve seslerini tanıtmak için “Vodafone’da benim sesim, benim şifrem” cümlesini söylemeleri gerekmektedir. Bu işlemden sonra abone çağrı merkezini aradığında, sistem abonenin sesli imzası olduğunu anlayarak “Vodafone’da benim sesim, benim şifrem” cümlesini söylemesini istemektedir. Böylelikle aboneler, doğum yeri, doğum tarihi, tarife bilgisi gibi veri doğrulama adımlarından atlayarak daha hızlı ve güvenli biçimde işlem yapabilmektedir. Bi...

Bilgisayar parçası olarak en çok klavyemiz ve faremiz kirlenir. Ama klavye en çok kiri tutan parçadır. İşte bu soruna çözüm olabilecek bir klavye üretildi. Vioguard öncelikli olarak hastaneler için üretilmiş bir kalvye. Yani hijyenin muhakkak gerkli olduğu yerler için tasarlanmış, Klayenin kendi özel kutusu bulunmakta kullanacağımız zaman kutusundan çıkan kalvye  işimiz bittikten sonra kutusuna geri dönüyor ve kutunun içinde bulunan mor ötesi ışınlar sayesinde çok kısa bir sürede temizleme işlemi bitiyor. Bir sonraki kullanıma temiz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Klavye Piyasada ne kadar tutacağı meçhul olsada hastane , morg , virüs araştırmaları yapılan yerler için biçilmiş kaftan gibi görünüyor.

Kablo karmaşasını yok ettiği ve maliyetleri düşürdüğü için gittikçe yaygınlaşan kablosuz internet bağlantıları, yetkisiz erişim sorununu da beraberinde getirmektedir. Şifrelense bile 'kırılabilen' ve bir anda tüm bir ağa yabancıların dolmasına neden olan kablosuz internet ağları özel bir duvar boyası ile artık daha güvenli bir hale gelebilecektir. Bir süredir kullanılan demir oksit alaşımlı ve ancak düşük frekanslı elektromanyetik dalgaları kesebilen boya teknolojisini daha da geliştiren Japon bilim adamları, kablosuz internet gibi yüksek frekanslı elektromanyetik dalgaları engellemek için yeni bir boya geliştirmiştir. Wi-Fi ismi verilen boya, kablosuz ağ sinyalinizin duvarlarınızdan dışarıya çıkmasını engelleyerek başkaları tarafından erişilmesinin önüne geçmektedir. Alüminyum-demir oksit karışımı yeni boyanın kilogramı 14 dolardan satışa sunulacağı tahmin edilmektedir. Kablosuz ağlarla birlikte güvenlik harcamaları artan işyerleri, bu yeni keşfi güvenlik yatırımı olarak değer...

Visa ; MBNA(UK), Corner Bank(İsviçre), Cal(İsrail) ve IW Bank(İtalya) ile birlikte şifrenizi girdiğinizde bir kerelik bir parola - O(ne)T(ime)P(assword) üreten ve bunu internet ya da telefon ortamında kullanarak kart hamilini tanımlamaya yarayan bir kart uygulamasına başladığını duyurmuştur. Bildiğimiz kart plastiğinin arkasında elektronik bir gösterge ve 12 tuşun yerleştirildiği Visa PIN kartın pilinin 3 yıldan uzun bir süre dayandığı belirtilmektedir. Internet’te Verified by Visa uygulaması ile birlikte kullanılarak; kartsahiplerinin bu uygulamaya kendilerini tanımlamaları ve alışveriş sayfasından farklı başka bir pencerede gerçekleştirilen karmaşık doğrulama yerine üretilen paraloyı girmelerinin yeterli olacağı bir çözüm de sağlanmış oluyor. Beepcard firmasının geliştirdiği ComDot kartı ve sistemi ile ise, internet ve telefon ortamlarında kartın geçerliliğini doğrulamak için ses kullanılıyor. Kartın üzerindeki logoya basıldığınd...

Amerika Birleşik Devletleri´nde 2007 yılında başlatılan ve internet tutkunlarının geliştirdikleri dünyanın ilk ticari girişim platformu olarak tanınan, bu güne kadar sadece ABD, Almanya ve İsrail´de yaklasik 100 kişilik katılımla organize edilen " STARTUP WEEKEND " isimli etkinlik, 30-31 Ağustos 2008 tarihlerinde İstanbul´da " GİRİŞİM GÜNLERİ İstanbul 2008 " adıyla düzenleniyor. Yani bir bakıma e-tohum projesine benziyor. Bu tür girişimlerin son zamanlarada artan bir ivme kazanması ülkemiz açısından ve elimizde bulundurduğumuz potansiyel açısından oldukça güzel bir durum. Tabi ticari amaç gütmeyen bir proje olduğu için bizlerin ve sponsorların desteklemsi gerekiyor. Türkiyede ilk defa yapılacak bu organizasyon TRENDOMEDIA düzenleyecek. Peki bu etkinlik de nasıl bir uygulama olacak. 30 Ağustos Cumartesi sabahı girişim fikirlerinin sunularak başlanılacağı etkinlik, fikirlerden iki tanesinin seçilmesi ve bu projeler üzerine yoğunlaşacak iki takım kurulması ile dev...

Dünyamız inanılmaz hızlı bir şekilde değişmeye başladı bu değişimler yıllık dan aylık'a daha sonra haftalara kadar düştü şöyle bir geçmişe baktığımda oldukça şeyin değiştiği hayatımıza girdiğini gördüm Arkadaş arıyorum break , break ... 80'lerin başında arkadaşlık sitelerini bırakın internet daha yokken insanlar bir şekilde birbirleri ile iletişe etkileşime geçmeleri gerekiyordu. Tabi bunu yaparken ellerinin altındaki o zamanın teknolojisi olan telsizleri kullandılar ve bir platform oluşturdular. Halk telsizi frekansından " Break Break arkadaş arıyorum tüm yanlız kalplere" diye seslendiler. Şimdilerde durum oldukça farklı arkadaşlık siteleri gani gani hangi birine üye olsanız acaba? Hatta günümüzün salgını facebook varken ne gerek var telsize. Eskiden hiç karşılaşmadığımız birileri ile tanışıp buluşmak hatta evlenmek garip gelirken artık doğal bir olgu oldu. Yani bu son altı yedi yılda arkadaş edinmenin kuralları tamamen değişti. Bak postacı geliyor selam veriyor ...

Hayatın her aşamasında bu laf geçerlidir. Büyük konuşmayacaksın çünkü dünya yuvarlaktır. Hele teknolojinin karşısında ; Artık yeni hiçbir şey yok . İcat edilebilecek her şey icat edildi (Charles Duell-Amerikan patent dairesi başkanı 1899 ) Çok güzel bir buluşa benziyor ama Allah aşkına bunu kim, niye kullanmak istesin ki ? (Rutherford B. Hayes - ABD Baskanı. 1876 yılında ilk telefonu gördükten sonra yaptığı yorum.) Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir. ( Henry Ford’un kredi talebi üzerine otomotiv sektörünün geleceği konusunda ekspertiz veren bir banka müdürü 1903 ) Televizyon bence çok eğitici bir buluş. Ne zaman biri televizyonu açsa, derhal yan odaya geçip kitap okuyorum. ( ABD’li komedyen kardesler Marx Brothers’dan Groucho Marx ) İnsanlarin evlerinde bilgisayar bulunması da ne demek. Bence hiç kimsenin evine bilgisayar sokmak için herhangi bir geçerli nedeni olamaz. (DEC şirketi baskanı Ken Olson’un 1977’deki bir açıklamasından ) Uça...

The New Scientist Adlı tıp dergisinin yaptığı bir araştırmada internetin yol açtığı hastalıklar araştırılmış. Blog ifşacılığı: Bilinmemesi ve yayılmaması herkes açısından faydalı olan bilgileri on-line yayınlama merakı Narsizmi: Kendisini tanıtmak için sürekli videolarını youtube ve benzeri sitelere yükleyerek yayınlatma Enfornografi: Bilgi açlığını internet üzerinden gidermeye çalışmak Siberhondrik: En ufak bir hastalık belirtisinde doktora gitmek yerine internetten tedavi yöntemlerini araştırmak. Photolurking: İnternette saatlerce başkalarının fotoraflarına bakmak onları oylamak Wikipedializm: Günün önemli bir bölümünü İnternet ansiklopedisi olan Wikipedia'ya katkıda bulunmaya harcamak Cheesepodding: Zamanın büyük bölümünü internetten şarı indirerek geçirmek Kişi takipçiliği: Tanıdığı yada tanımadığı kişiler hakkında internetten bilgi toplamaya çalışmak. Ego sörfü: Düzenli aralıklarla internette kendi ismini aratmak hakkında ne gibi bilgilere ulaşıldığını kontrol etmek Eğ...

Teknolojinin geldiği nokta insanı korkutmaya başlıyor. Bu altta videosunu gördüğünüz sandalye üzerindeki sensörler sayesinde kendi kendini tamir edebiliyor. Tabi bunların daha gelişmişlerini ilerde görmemiz mümkün hatta insana muhtaç olmayan makinalar görmemiz bile olası ...

Hayatımıza 1982 yılında giren CD teknoloji ve eğlence alanlarına bir çok etkisi oldu. Dünyanın ilk cd'si Almanyada bir philips kuruluşu olan Polygram fabrikasında 17 ağustos 1982 de üretildi. ilk cd ise ABBA 'nın Ziyaretçiler albümü için üretildi. 1983 yılından sonra cd ile cd çalarlar da hayatımıza girmiş oldu. İlk cd kapasitesi 1 saatlik ses kaydı alacak şekilde tasarlanmıştı. Daha sonra Beethoven'ın 9.senfonisi'nin sığması için kapasite 74 dakikaya çıkarılmıştır. 1980 yılında Philips ve Sony CD ve CD-ROM standartlarını belirledi ve Kızıl Kitap adı ile tüm dünyaya önerdi. Cd'ler ilk olarak müzik sektöründe kullanılmıştır ve gayet de başarılı olmuştur. Ünlü DireStraits grubu Silah Kardeşliği albümünde Cd kullanarak milyon kopya satan ilk albüm olmuştur.Şuana kadar dünya üstünde yaklaşık 200 milyar'dan fazla cd satıldı ve CD teknolojisi giderek gelişmekte CD , DVD derken en son Blu-Ray ile ivme bir üst seviyeye çıkarılmış durumda. Kaynaklar: Philips , S...

En sinir olduğumuz şeylerin başında dışarıda yolda sokakda telefonumuzun ipod'umuzun yada kullandığımız herhangi bir elektronik aletimizin şarjının bitmesidir. İşte buna çözüm olarak düşünülmüş güneş enerjisi ile çalışan bir şarj kiti yapılmış. En büyük özelliği portatif oluşu dört adet voltaj seçeneğinin (4.5V/5V/6.3V/9V) yanında bir çok aleti şarj edebilecek donanıma sahip. Bu küçük sarj kiti ise sadece 69$ dolara satışa sunulmakta oldukça hoşuma gitti diyebilirim. Daha fazla bilgi >>>>

Fijutsu firması yine yapacağı yaptı ve Dizüstü bilgisayarını yeni bir boyuta taşımayı başardı. Yeni çıkardıkları Lifebook U adlı dizüstü bilgisayarla şu ana kadar yapılmış en küçük ve en hafif dizüstü bilgisayarı unvanını ele geçirmiş oldular. Lifebook U 171×133×26.5 - 32mm ebatlarında ve sadece 580 grams. Donanım özellikleri ise Intel 800MHz'lik A110 işlemci , Wi-Fi, Ethernet, Fingerprint sensor, 1 x USB 2.0 port, CF and SD card slot, Ethernet and VGA out gibi özelliklere sahip bunların yanında birde parmak izi algılama özelliğide mavcut. [bknz]

"Rocket Belt" adıyla İspanyol mucit Juan Manuel Lozano tarafından geliştirilen özel yapım sırt çantası, hidrojen peroksit yakıtıyla çalışan 800 beygir gücündeki motoruyla, pilotu yaklaşık 96 kilometre hızla uçuruyor. Amerikan Bell Havacılık şirketinin mühendisi Wendell Moore 'un 1961'de icat ettiği roket sırt çantasının bir kopyası olan icadın orijinali, James Bond rolünü canlandıran aktör Sean Connery tarafından Thunderball filminde kullanılmıştı. Orijinali, pilotunu ancak 10 metre yüksekliğe çıkarabilen ve sadece saatte 16 kilometre hızla uçurabilen roket sırt çantasının yeni geliştirilenini satın alan, öncelikle 10 saatlik bir eğitime tabi tutulacak. Şirket alıcıya 24 saat bakım ve destek verecek. Yaklaşık fiyatı ise 250 bin dolar civarında. Söz konusu sırt çantası www.tecaeromex.com web sitesinden temin edilebilir.